KarmaCode etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KarmaCode etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Haziran 2016 Pazartesi

Bu ay ne okusak ( Hayvanlardan Tanrılara - Sapiens )

 Kitabın yazarı, insanlık olmasa dünya'nın daha iyi bir yer olacağına inanan biri. Ama konuya biraz ilginiz varsa, okuması oldukça keyifli bir kitap. 

(Tanıtım Bülteninden)

- Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar?

- Geleceğin dini bilim mi?
- İnsanların miadı çoktan doldu mu?100 bin yıl önce Yeryüzü'nde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak?

Çoğu çalışma insanlığın serüvenini ya tarihi ya da biyolojik bir yaklaşımla ele alır, ancak Harari 70 bin yıl önce gerçekleşen Bilişsel Devrim'le başlattığı bu kitabında gelenekleri yerle bir ediyor. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu irdeleyen Sapiens, tarihle bilimi bir araya getirerek kabul görmüş anlatıları yeniden ele alıyor.
Harari ayrıca geleceğe bakmaya da zorluyor okuru. Yakın zamanda insanlar, dört milyar yıldır yaşama hükmeden doğal seçilim yasalarını esnetmeye başladılar. Artık sadece dünyayı değil, kendimizi ve diğer canlıları tasarlama becerisi de kazandık. Peki bu bizi nereye götürüyor, bizi neye dönüştürebilir?
30'dan fazla dile çevrilmiş bu kışkırtıcı çalışma özellikle Jared Diamond, James Gleick, Matt Ridley ve Robert Wright'ın eserlerine aşina okurlar için muhteşem bir kaynak.

"Sapiens, tarihin ve modern dünyanın en büyük sorularını gayet yalın bir dille ele alıyor. Çok seveceksiniz!" -Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik'in yazarı-

"Harari'nin eseri kabul görmüş doktrinlerin karşısında duran fikirler ve şaşırtıcı gerçeklerle bezeli." -John Gray, Financial Times
Share:

8 Mart 2016 Salı

Merhaba internet.

Evet çok uzun bir aradan sonra ilk kez buraya bir şeyler yazmanın verdiği heyacan ile, biraz saçmalayarak biraz eğlenerek bir şeyler karalamaya çalışma zamanı geldi. 

Bu blogda her tema değişikliğinde, her yenilik yaptığım zamanda bir açıklama yazma ihtiyacı hissediyorum. 

Burada ilk yazmaya başladığımdan beri, aklımda basit bir ilke vardı. İşe yarar pratik bilgileri, faydalı program ve siteleri hem kendim, hem başkalarına kolaylık olsun diye burada yayınlamak. 

Kişisel bir blogun verdiği rahatlık ile arada hobilerimden, ilgimi çeken kitap, film, oyunlardan bahsetmek. Artık ekonomik özgürlüğün verdiği rahatlıkla biraz da gezme, tozma üzerine bundan sonra yazmaya çabalayacam. 

Peki yıllar sonra yeniden niye buraya yazmaya başlıyoruz. Dürüst olmak gerekirse, Ekşi'nin son döneminde geldiği durumdan sıkıldım, hesabımı kapattım ve buraya ayırdığım zamanı başka bir şeye kanalize etme zamanının geldiğine karar verdim. 

Yazmak benim için her zaman bir ihtiyaç oldu, ancak yüzlere, binlere, milyonlara ulaşıyım derdim de pek olduğu söylenemez. İnternette özel bir içerik üretiyorsanız insanlar bir şekilde sizi bulduğuna her zaman inanmışımdır.  

O yüzden yeniden merhaba internet. 
Share:

1 Haziran 2010 Salı

Algilama Blog V.4.0 | Yeni yüz

Karasu ( No e in )
Yeni yüzümüzle yeniden yayın hayatımıza dönüyoruz. Eski haline göre güzel oldu bence. Bu sefer TTnet'in günlük internet ızdırabı yüzünden gecenin bu saatinde ancak toparlayabildik. Hani pahallısın diyince kızıyorsunuz, eleştirince de kızıyorsunuz ama gün boyunca TTnet bırakın 8 Mbits bağlantıyı, stabil bir bağlantı bile sunamadı. Yurt dışı çıkımız zaten 2 ile 4 arasında geziyor oturduğum yerde. 

Neyse konumuz dağıldı iyice, toparlarsak yeni tema aslında eski temanın biraz daha geliştirilmiş ve eli yüzü düzgün halidir diyebiliriz. Eski temanın renk paleti ve kimi resimleri düzgün gösterememesi yüzünden yeni bir tema fikri doğdu. Artık resim bulunmayan başlıklara Elfen - Lied resmi otomatik olarak konuyor ( kırımızı fonlu resim ). Neden Elfen derseniz, seviyorum derim. 

Adet olduğu üzere Yeni temanın resmini de buraya ekleyelim. Yarın bir gün yine sıkıntıdan değişeceğiz ne de olsa. ( burada, bu anda çok sevimli ve çok sinsi bir gülücük var ). 

Bunun haricinde sistem yine eskisi gibi işliyor. Artık Resimler kısmına bir adet Twitter bağlantısı var. Bunun haricinde devrim niteliğinde bir yeniliğimiz yok. En kısa sürede normal yazılarımız da başlayacaktır. Ah nerdeyse unutuyordum, artık direk mail atabiliyorsunuz bana. Ne gerek varsa? 
Share:

10 Aralık 2009 Perşembe

29 Kasım 2009 Pazar

HDR wallpaper ve resimler


 Son zamanlarda yeni bir akım var. Photoshop yardımıyla, D-SLR makinalarla çekilmiş, içinde yüksek miktarda ışık bilgisi saklayan resimler üzerinde oynama  ile elde ediliyor. Daha fazla bilgi için Ek$i'ye ve  Wiki'ye başvurabilirsiniz. Nasıl yapıldığı da burada anlatılmış. Video isterim diyenlere buraya.

Sizin için derlediğim ve yüksek çözünürlükte  resimleri indirebileceğiniz bir kaç kaynak;

Share:

6 Kasım 2009 Cuma

Algilama blog V.3.0


Yeni yüzümüzle yeniden merhaba. 6 önceki yazıma bakıyorum da, ben bu blogu hiç normal yollardan temasını yenilemiyorum. Bu sefer eski temaya, şu meşhur uzun yazılar için " devamını oku " butonunu eklemeye çalışırken ve tamamen benden kaynaklanmayan bir nedenle sağ sütünun tamamını kaybetmem yüzünden oldu. Aslında eski temada gayet güzeldi. Eski temayı normal haline getiremeyince, yeni bir temanın vakti geldiğini anladık. Ama bu geçiş biraz sancılı oldu.

Öncelikle Google ( blogger ) bana zorla klasik temaları seçmem konusunda ısrar etti. Bende eski bir hile olan, siteyi tamamen ortadan kaldırıp, yeniden blogu açma yoluna gittim. Bu yüzden google Friend takipçilerimi kaybetmiş oldum. Onlar için bu blog silinmiş görünüyor artık. Umarız kendileri siteyi normal yollardan da takip ediyordur. Eski yazıları yedeklerden çağırıp, bloga yeniden yükledik (Bkz: Blogu içe aktar ). Bu yüzden sağda solda bu blogdan link verdiyseniz, artık ulaşılamıyor. Google aramalarda da görünüyor mu ? henüz bilmiyorum.

Yenilikler açısından ise, sizinde ilk fark edeceğiniz gibi blog artık tamamen bir site görünümüne geçti. Bu sayede aramalarla gelen kullanıcılar daha geniş bir arşive ( ve ilk kez girenler ) ulaşma imkanı doğdu. Google analytics verilerine göre, bu kesim epey büyük kullanıcı kitlesine eşit. Genel olarak takipçilerimden ( ki yamulmuyorsam 50 kişi civarında bu ) farklı olarak, günlük bu siteyi 150 kişi daha, çeşitli aramalarla geliyor. Etiketler artık tag bulutu şeklinde. Site açılım hızında eski versiyona göre pek bir değişiklik yok. Sitenin sol sütünunda bulunan resimlere tıklamanız durumunda sizi bir süpriz bekliyor. Bunun haricinde yeterince ilgi görmediğine inandığım konularda artık alt kısımda sabit olarak duruyor. En son olarak ne zamandır yapmak istediğim iletişim kısmı yayına girmiş bulunmakta. Gerekli bilgi orada verildiği için daha fazla ayrıntıya gerek yok.

Yarın bir gün bu temayı da bilinmeyen bir sebepten mahvedeceğim için tarihe not düşmek adına sitenin görüntüsünü de sakladım. Sitenin görüntüsü screengrab ile aldım. Tema olarak Hybrid Galleryden faydanlandım. Türkçeleştirmesi kolay ama bazı linkleri nasıl verebileceğimi çözmek vakit aldı. Bunun yanında eğer ki blogunuzda yıldız vermek gibi süslemeleri seviyorsanız, kullanamayacağınız bir tema. Aklınıza takılan soruları istek veya yorumlar kısmından sorabilirsiniz.





Share:

İletişim / istek / şikayet vs


Yeni temamızla karşınıza çıkarken, ne zamandır aklımda olanları yapmak içinde bir fırsat doğmuş oldu. Bana herhangi bir konuda ulaşmak, fikir paylaşmak ve hatta eleştirmek için kullanabileceğimiz bir başlık olması amacıyla bu başlığı açtım.

Bunun haricinde ben size özelden ulaşmak istiyorum diyenler için hala Google ve Blogger profillerinde Mail adresim mevcuttur. 
Share:

31 Ekim 2009 Cumartesi

Amber 20009 ( 09 ) Siborg (laştıramadıklarımızdan mısınız?)





Sanat ve yeni teknolojiler alanında Türkiye’de gerçekleştirilen en geniş etkinliklerden biri olan Amber'09 ,  6-15 Kasım 2009 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecekmiş. Kendileri yeni teknolojileri ve insan bedeninin potansiyellerini kullanan bir sanat formunu öne çıkararak Türkiye’de yeni bir alan açmayı ve geliştirmeyi hedeflemekteymiş.

İşin özü ilginç bir etkinlik, teknolojiye ilgisi olan herkesin, boş vakti varsa ve İstanbul semalarında ise, bir göz atmasında sakınca yok bence.

Program aşağıdaki gibi. Daha fazla bilgi için buraya.

Açılış Kokteyli
Tarih: 6 Kasım 09
Zaman: 18:00-20:00
Mekan: Abud Efendi Konağı

amberKONFERANS
SİBORG FİLMLERİ GÖSTERİMİ
Tarih: 6 Kasım 09
İstanbul Modern Sinema, amber'09 Sanat ve Teknoloji Festivali kapsamında dört siborg filmi sunuyor:
12:00 Demir Adam Tetsuo
13:30 Appleseed
15:00 Beyaz Cevher
17:00 Batı Dünyası
Mekan: İstanbul Modern Sinema Salonu

Daha fazla bilgi için http://www.amberconference.org
KONFERANS OTURUMLARI
Tarih: 7 - 8 Kasım 09
Zaman: 10:00 - 18:00
Oturum programı için tıklayın
Mekan: İstanbul Modern Sinema Salonu


Sunumlar
Janez Jansa - HAZIR KİMLİK
Tarih: 7 Kasım 09
Zaman: 18:30
Mekan: KASA Galeri, Karaköy


Atölyeler
OYUN MOTORLARI İLE SANATSAL OYUN MODİFİKASYONU
Tarih: 7/8/9 Kasım 09
Mekan: İ.T.Ü. TBT Laboratuarı
Atölye Rehberi: Ivor Diosi Oyun motorları atölyesine katılım için:
iletişim bilgilerinizi belkis@a-m-b-e-r.org adresine iletebilirsiniz.

Çocuk Atölyeleri

ATAÇ ELEKTRONİĞİ
Tarih: 14/15 Kasım 09
Zaman: 11:00
Mekan: İstanbul Modern
Atölye Rehberi: Kristina Anderson

SİHİRLİ MAKİNE
Tarih: 14/15 Kasım 09
Zaman: 14:00
Mekan: İstanbul Modern
Atölye Rehberi: Kristina Anderson

Çocuk Atölyelerine katılım için:
iletişim bilgilerinizi neslihan.varol@İstanbulmodern.org adresine iletebilirsiniz
ya da 0212 334 7384 nolu telefon ile iletişime geçebilirsiniz.

Performans
Berk Çakmakçı ve aniLive İstanbul (Müzik ve Video Performansı)
Paul Granjon - SERVO DRIVE İLE LOW-TECH ŞARKILAR
Paul Granjon
Tarih: 14 Kasım 09
Zaman: 20:30
Mekan: Roxy Club
Share:

29 Ekim 2009 Perşembe

Dünyada internet bağlantı ücretleri ve Türkiye


( Resimi daha net görebilmek için üzerine tıklayınız )

Sürekli olarak TTnet'i eleştirdiğim için tepki görüyorum. Hatta herhangi  bir ( sanal veya gerçek ) ortamda TTnet'i ve verdiği internet hizmetini eleştirdiğiniz vakit, ailesinden birinin TTnet'te çalıştığını düşündüğüm bir cengaver atlar " arkadaşım hep sallıyorsunuz, var mı bir kaynak ? " diye. Onlara göre TTnet alemin en güzel internet bağlantısını vermektedir. Yukardaki araştırma artık sağda solda gençlere kapak olsun diye saklayacağım bir tablodur. Bu tablo 1 Mbs için Ödenen para miktarını göstermekte. Bu sayede ülkenin ne kadarlık bir bağlantı hızına sahip olduğunun önemi olmuyor. Anlamamakta direnenler olacağı için tekrar ediyorum, Alınan internet bağlantısı / Verilen ücret ile ortaya çıkan birim  fiyattır bu.

Sonuç itibariyle neresinden tutarsak tutalım, Dünyanın en pahalı interneti bizde. Bizimle kapışan görebildiğim kadarıyla Meksika var. Son olarak TTnet Seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım.
Share:

21 Ekim 2009 Çarşamba

Lose / lose - Zach Gage zararlı bir oyun ?



 Şimdi bu oyundan süper eşek şakası yapılır bir kere. Çünkü oyunda öldürdüğünüz her canavar için , bilgisayarınızdan rastgele bir dosya siliyor ( ki anladığım kadarıyla genelde jpg, mov tadında, sistem dosyalarına pek dalmıyor ama yinede belli olmaz ). Şeytan diyor ki salla birilerine , de ki " ben bunda 4600 yaptım, yemeğine varım ki sen yapamazsın " ama benim okuyucum yapmaz öyle şey, di mi?

Oyunu merak edenler ve nerden bulurum diyenler için video'nun sonunda adresi var ya da burada bir yerde var.
Share:

19 Ekim 2009 Pazartesi

Doğa için çal

Şimdi bu videoda nedir diyebilirsiniz haklı olarak, o yüzden projenin ne olduğunu ve neyi amaçladıklarını belirten yazıyı'da aşağıya ekledim. İnsan güzel bir şey görünce elinden geldiğince destekleme ihtiyacı hissediyor.

Devamı için biraz da buraya bakın.





Doğa İçin Çal, bir agaclar.net projesidir.
Dünya'nın hali ortada. Yerküresiyle, atmosferiyle tehlike sinyalleri verip duruyor.
Küresel iklim değişikliği bir dert; seller, taşkınlar, buzulların erimesi, kıyıların denizler tarafından yutulması ihtimali, kuraklık...
Beslenme başka bir dert; besin bulanlar için GDO'lu ürünler, denetimsiz tarımsal ilaçlama, sakıncalı katkı maddeleri... Bulamayanların sorunu karmaşık değil: Sadece açlık! Enerji savaşları, temiz su savaşları... Yani gidişat iyi değil.

En güçlü ya da yoksul olanların büyük çoğunluğu, kendi küçük ya da büyük çıkarını esas alarak, kendini dünyanın merkezine koyarak yaşıyor. Herkesin mazareti var!

Çok şey sadece günü kurtarmaya yönelik.. Doğayı yok sayarak yapılan her şey, geleceğimizi biraz daha belirsizleştiriyor. Komik olan, korunmak doğanın umurunda bile değil. O nasıl olsa, öyle ya da böyle var olacak... Vay bizim halimize...
İklim değişiklikleri, seller, taşkınlar, bunlar dünya kabuk bağladığından bu yana hep var ama son yüz yılın grafikleri öncekilerle benzerlik göstermiyor, kendi elimizle yaptıklarımızın, bu kötü gidişe direkt etkisi var. Önceleri düşe kalka yaşıyorduk, artık kıçımızın üstünde hızla kaymaya başladık. İşin bilimiyle uğraşan herkes bu konuda hem fikir. Çevreci hareketler, bu gidişi durdurulması gerektiğini herkese anlatmaya çalışıyor.
Agaclar.net olarak başından beri işin neresinden tutacağımıza bakıp durduk. Yaptığımız her şeyde bu amacın izi var. Daha neler yapabiliriz?
Doğa sorunlarının evrenselliği, doğanın insanlara mekan ve kaynak oluşuyla, müziğin evrenselliği ve insanların ortak dili oluşu arasındaki bağ, projenin çıkış noktası oldu.
Müzik; yaygın, eneji dolu, durdurup kendini dinleten ya da arka plana geçip çaktırmadan varolan...
Seçtiğimiz parça: "Divane Aşık Gibi" Bilmeyen yok, sevmeyen yok...

Dünyanın çivisini çıkaranlar kadar, bunu seyretmekle yetinenler de benzer biçimde sorumluysa, çözümler bulmak ve uygulamak zorundaysak, her vesile ile hatırlamalı, hatırlatmalıyız.... Hem değişim gerektiğini bilip, hem "Şöyle yap, böyle yap" laflarını dinlemediğimize göre, "ne yapmalıyım" diye düşünmek gerektiğini her dinlediğinde hatırlatan bir müzik işe yarar mı? En azından konunun farkında olanlar için, arka planda fazladan bir vicdan azabı durumu yaratır mı?
"Birlikten kuvvet doğar" mı? Tek tek düşündüğümüz, anlatmaya çalıştıklarımız, hep birlikte, bir ucundan tutarak ortaya konduğunda verdiği enerji artar mı?
Agaclar.net'ten Fırat Çavaş, doğdukları iller farklı, yaşadıkları mekanlar farklı, zevkleri, yaşama bakış açıları farklı 45 müzisyeni, varolan gerçekleri bir kez daha hatırlatmak için bir araya getirdi: Doğa için çal!
"Divane Aşık Gibi" yollarda dolaşmaktan başka, hem mecazda hem de fikirde "Sen yağmur ol, ben bulut, Maçka'da buluşalım" diyoruz.
Yeni başladık, devam edeceğiz...
Sizi de bekleriz!
Not:

Doğa İçin Çal projesi, Playing for change ekibinin aylardır haberdar olduğu ve desteklediği bir projedir.

Doğa İçin Çal projesinde yer alan müzisyenlerin şarkılarını söylerken ya da çalarken çıkan yazıda yazan şehirler, o an çekim yapılan yer değil, müzisyenlerin doğum yerleridir.

Share:

16 Ekim 2009 Cuma

Scribd Online kitap - makale arşivi

Bu site genel olarak youtube'un yazılısı diyebiliriz sanırsam. Streaming database , yani aklınıza gelebilecek her tür dökümanın ve formatın ( pdf, world, txt vs ) özgürce paylaşılabildiği süper mekan diyeyim, siz anlayın. Hala ne işime yarayacak diyenlere ise örnek olarak Türkiye'den bir çok hoca'nın ders notlarını, sınav sorularını vs burada paylaştığını, ingilizce ve başka bir çok dilde e-kitapların olduğunu ve yine bir konuda delice bir araştırma yaparken, epey faydalı bilgilere ulaşabildiğiniz bir mekan desem, ne dersiniz ?

Ben şahsen süper dedim.

Bayinizden ısrarla isteyiniz http://www.scribd.com/...



Share:

13 Ekim 2009 Salı

Ateliercreart ilginç Tişörtler burada .

Ateliercreart resimde de görebileceğiniz gibi genel olarak yerli malı, yurdun malı. Herkes onu kullanmalı temalı ve tamamen bölgesel veya bize ait şeyleri baz alan bir tişört satış sitesi.  Genel olarak hediye için güzel bir alternatif olabilir. Bir kenarda dursun.



Son olarak bunu bana doğumgünümde alabilirsiniz, çekinmeyiniz.
Share:

9 Ekim 2009 Cuma

İllüstrasyon kazuki Takamatsu

Şİmdi buna tam olarak İllüstrasyon denir mi? bilemedim bir an amma lakin çok ilginç çalışmalara imza atılmış. Özellikle abimizin Japon olmasının verdiği bir güzellikle Anime esintileri yadsınamaz.



İlgisini çekenler buradan devam edebilir ve tabi ki kendisine ait sitesini ziyaret edebilir.

Share:

7 Temmuz 2009 Salı

Korsan Parti geliyor?

Serdar Kuzuloğlu'nu belki radikaldeki yazılarından, ya da Televidyon.com , yahoyt.com ,alkislarlayasiyorum.com ve kaybolduk.biz sitelerinin yaratıcısı MYK Medya üzerinden  tanıyorsunuz. Belki de adını hiç duymadınız, bu da ihtimal dahilinde. 
kendi blog'unda çok ilginç bir habere yer verdi. Kısaca özetlemek gerekirse;
Türkiye’de Korsan Partisi’ni kurmak için hazırlanıyoruz. Gelişmeleri çok yakında paylaşıyor olacağız. Bu hafta İsveç’te Korsan Partisi yöneticileriyle bir dizi görüşme yapıyor olacağız. Türkiye’deki siyaset yarışının klişeleri içinde değil, farklı bir pencere açma derdinde olacağız.
İnternet kuşağının beklentilerini, değişen kavramları, web düzenini siyasi kanat sınıflandırmalarına hapsetmeden dile getireceğiz.
Bu süreçte fikirleriniz, önerileriniz bizim için çok önemli. Diğer yandan bu süreçte görev almak isteyenlere de gözümüz, kulağımız açık.

Açıkcası yazının tamamını okumanızı tavsiye ediyorum. Özellikle Türkiye'nin sansür ayıbı yaşadığı şu günlerde internet ve bilişimle ilgili sorunları açıkca dile getirecek bir parti fikri, beni heyecanlandırıyor.

Share:

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Google Analytics ( sitenizle ilgili tüm istitastikler )

Çok uzun zamandır aklımda bahsetmek isteyipte , bir türlü bahsedemediğim bir google hizmeti bu. Kısaca sitenizle ilgili her tür bilgiyi size sunan bir hizmet. Bir kaç örnek vermek gerekirse ;
 
ziyaretçilerin
,
  • - kaç sayfa görüntülediği
  • lokasyonu ülke, il hatta bezen ilçe
  • sitede bulunma süreleri
  • tekrar geri dönüş istatistikleri
  • browser'ı ve kullandığı işletim sistemi
  • ekran renkleri
  • ekran çözünürlükleri
  • flash sürümleri
  • java desteği
  • bağlantı hızları

Bunun haricinde ;
 
  • trafik kaynaklarının istastikleri ( arama motoru, başka bir siteden yönlenme vasıtasıyla, direkt)- başka bir siteden yönlendiyse hangi siteden ne kadar yönlendirme oluşmuş, yönlenenlerin spesifik olarak nereden ne sıklıkla siteye girdikleri
  • direkt siteye giren kişiler aynı şekilde yukarıdaki gibi
  • adwords üzerinden kaç kişi girmiş
  • hangi arama motorundan hangi kelimeyle hangi gruptaki kişiler kaç kere girmişler. o kişilere ait spesifik detaylar. 
  • hangi içeriğe ne kadar talep olduğu, ve bunun grafiksel gösterimi
  • en popüler açılış sayfaları
  • en iyi çıkış sayfaları
  • yeni özellik; site üzerinde linklerin yanlarına küçük kutu koyup o linke kaç kere tıklandığı
  • eğer sitenizde arama motoru var ise, onun analytics e entegre edip onun arama istatistiklerini de görebilme

Bu kadar faydalı bir hizmet, hem ücretsiz hem de Türkçe. Daha ne isteriz? Bunun nasıl sitemize entegre edeceğimizi di mi ? Bunun cevabı da burada. Adsum sitesinde adım adım neler yapmanız gerektiği anlatılmış. Bir göz atmanız da fayda var.
Share:

4 Mayıs 2009 Pazartesi

Algilama Blog v.2.0

Herkese yeni yüzümüzle merhaba demek istiyorum. Uzun süredir aklımda vardı ama üşengeçlik yüzünden diye devam ederdim eskiden olsa ama bu sefer işin aslı böyle olmadı. Herşey abimin " senin bu blog çok yavaş, açılmıyor" demesi üzerine zincirleme bir reaksiyon sonucu ortaya çıktı ( kendisi sayesinde sitenin hitleri tavan yapıyor, müşteri memnuniyeti mühim bir konu ).  Genel olarak önce hızlandırmak için şunu yapiyim , bunu yapiyim derken en son bir şeyi yamamaktan daha kolay olan şey baştan yapmaktır dedik ve kolları sıvadık. 

Özet olarak sitemizdeki yenilikler şu şekilde
  • Artık Kategoriler başlığı altındaki tüm başlıklar için ayrı ayrı RSS takip imkanı var. Yani ilginizi çeken konuların RSS'e alarak , diğer gereksiz yazılarımdan kurtulma imkanı var. 
  • Menü altına Facebook, Google ve Blogger profilleri toparlandı. Ayrıca Alt menülere Flickr ile Last Fm eklenerek görüntü kirliliğinin ve yavaşlamanın önüne geçildi. 
  • Sağ üst Köşede bulunan Aa  düğmesi sayesinde yazı boyutunu büyütüp, küçültme imkanı sağlandı.
  • Yine sağ üst kısımda Aa 'nın hemen yanında bulunan < > butonu ile geniş ekran ile normal ekran imkanı sağlandı, çok şekil olduğu not edildi. 
  • Gereksiz bütün ıvır zıvırlar , itinayla yok edildi. Site açılma hızı Stopwacth resmi sonuçlarına göre 3.369 saniye kadar düşürüldü. Bu demek ki normal şartlarda 5 saniye içinde site hizmetinizde olacak. 
  • Kategoriler en fazla giriş yapılandan , en az giriş yapılana göre sıralanmakta. 
  • Hızlı arama ile rastgele sonuç elde etme imkanı doğdu. Yine de Blog içerisinde ara ile daha sağlıklı sonuçlar alınmakta.

Nasıl Türkçe yaptık; 
  • Daha önce burada bahsettiğim sitede bulunan Fusion temasından faydalandım.
  • Türkçeleştirme adına Labels gibi şeyleri yerleştir üzerinden çevirdim. 
  • Hızlı ara yazısının orjinali   type='text' value='search' şeklindeydi. Sadece Search kelimesi değişti. 
  • li class='current_page_item  satırı ve altında bulunanlar sizin menü ve diğer linkleri düzenlemenizi sağlıyor.
  • span ve /span yazıları arasına Türkçe yazmak istediğinizi ( kimim ) gibi. a href: # kısmında # işaretini silip, vermek istediğiniz link'i http:// ile birlikte yazıyoruz. Son olarak title= ' buraya link'in üzerine gelince çıkacak ikinci yazıyı yazıyoruz '.
  • Takılma yaşayanlar ve sorunla karşılaşırsanız, ister yorumlar üzerinden, ister mail üzerinden bir şekilde bana ulaşınız. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. Kişisel tercihim Yorum üzerinden sorunu iletmeniz. Bu sayede diğer insanlar da faydalanabilir. 

Son olarak ballim , olmuş mu ?
Senin külüstür açıyorsa ,
tüm Türkiye'de
açılıyordur.

Share:

19 Nisan 2009 Pazar

id-performance çılgın motor tasarımları

 
Yutaka İgarashi haftada 40 saat bir kereste  fabrikasında makina operatörü olarak çalışıyor. Akşamları ise yukarda gördüğünüz tarzda motorlar tasarlıyor. İlginç di mi? Hayatta yapmak isteyip yamadıklarımızın tek sorumlusu sanırım sadece biziz. 

Son olaraktan Japon yapmış abi demek istiyorum. Tüm tasarımlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Share:

7 Nisan 2009 Salı

RescueTime ( Bilgisayar başında ne kadar vakiti neye harcıyorsunuz )

Çoğumuz yurt dışında geek diye tanımlanan hayatının olmazsa olmaz bir parçasını bilgisayar olmuş insanlarız. En azından bu blogu takip edenlerin bir kısmının öyle olduğunu umuyorum ( yoksa çok yalnızım ben okur ). Neyse konuyu dağıtmadan olayımıza gelirsek RescueTime ; Bilgisayarınıza yüklediğiniz bir program sayesinde toplam hangi programla ne kadar süre geçirdiğiniz, daha çok hangi sitelerde vakit geçirdiğiniz, ne kadar ofis programlarıyla vs uğraşıtığınızı , kısaca bilgisayar başında ne kadar boş işlerle uğraştığınızı yüzünüze çarpan ( genel olarak bunu kullanmaya başladığınızda bilgisayar başında yaptığınız işler " boş zamanlarımda kitap okurum " klişesi gibi yalan olduğunu fark ediyorsunuz. Denemekten bir zarar gelmez. Sürekli olarak verilerinizi upload ettiği için kotalı kullanıcıları etkileyen bir durum söz konusu değildir. Ayrıca yine upload ettiği için kullandığınız Firewall (güvenlikduvarı ) yazılımı ile antivirüs programınız kıllanabilir ve uyarı verebilir. Sakin olalım bu durumda.
Share:

1 Nisan 2009 Çarşamba

Varlığım TTnet 'e kambur olsun


Bu ay çok fazla blogla ilgilenemedik. Sağolsunlar çevremdeki herkeste bir şekilde bunu bana hatırlattı " sen çok boşladın blogu bidi bidi bidi " şeklinde. Yukardaki belgeyi gerçekten de internete girmek için fırsatım olmadığının belgesi olarak ilgililere arz eder, bilgilerinize sunarım. Beşte birlik bir performans düşüsü var görüldüğü üzere. Otuz günden altı gün eder. 
Vash the Stampede 'nin dediği gibi *
Love  &  Peace
Share: