18 Ağustos 2008 Pazartesi

Oyun ve Şiddet

http://utterinsanity.files.wordpress.com/2008/04/manhunt2-clowns.jpg

Severek takip etmeme rağmen geçenlerde Sdn oyunlar ölüm saçıyor, çocuklar piskopat oluyor tadında bir haber yapınca bu konuda bir şeyler yazmak icap etti. Özünde bu konuda en bomba haberi Aktüel Dergisi'nin kaleme aldığı Ölüm oyunu tarikatı haberidir. 10 milyon kişi sanal oyun bağımlısı ve biri çok yakınınızda olabilir ( inceden tırs, beni al, beni al ) .

Peki özünde bu kadar yaygara ne için koparılıyor. Konuyla alakalı olarak yapılmış 2 ciddi araştırma mevcut. Bu araştırmalar özellikle şiddet içerikli oyunları, şiddete meyilli olan kişilerin oynadığı yönünde ki bu gayet mantıklıdır. Zaten kişi şiddete meyilli ise bu oyunu oynasa da oynamasa da haberlere çıkacak bir olayın başkahramanı olabilir ama işte şiddete meyilli demek yerine Gta 4 oynadı sonra Polislere saldırdı şeklinde haber yapmak daha cezbedici medya için.

Konuyla ilgili ikinci araştırma ise biraz daha ilginç. Bu araştırma oyun oynayan ve oynamayan kişilerin beyinlerinin çalışması ( salgıladıkları hormon, vs ) ile ilgili. Şiddet içerikli oyun oynayan kişilerin oynamayan kişilere göre normal hayatta ki şiddet görüntülerine ( savaş, kavga, ölü hayvan vs ) daha kayıtsız kaldıkları gözlemlenmiş ve bütün fırtına da buradan kopuyor zira bilim adamları sinemada ve televizyonda şiddet izleyen kişilerde de bu durum mevcut olduğunu ama oyunlarda kontrol'ün bizde olduğu için birine istemdışı maruz kalırken birinde isteğimizle maruz kaldığımız ( yani sonuçlarını kabullenerek hareket ettiğimiz ) için daha tehlikeli olduğuna kanaat getiriyorlar.

Olayların çıkış noktası burası, gelelim ne olacak bizim bu oyunları oynayan çocuklarımız geyiğine. Öncelikle gayri bilimsel bir yaklaşımla ben 1996 yılından beri bir fiil oyun oynayan biri olarak bir şey olmuyor demek istiyorum. Bu tespit yeterlidir diyenler bundan sonrasını okumasada olur ( gülücük ) .

İşin özünde ilk korku filmlerinde ( bakınız : sapık serisi ) duş perdesinin arkasında bir bıçak ve su akarından giden kırmızı kan milleti hoplatırken, günümüzde bu sahneden bir çocuk bile korkmaz ( bakınız: kanıksama ). Aynı şey oyunlar içinde geçerli, giderek artan görsel grafikler ve şiddet oranı arz / talep doğrultusunda artmaya devam edecek. İstersek çıkan bütün oyunları yasaklayalım bu böyle olacak. Bu yüzden iş yüksek miktarda ebeynlere ( ve abi, ablaya ) düşmektedir. Bunun için gerekiyorsa oyun dergilerini takip etmek, hangi oyunun hangi yaş grubuna hitap ettiğini bilmek, çocuk oynarken yanında ona eşlik etmek gerekmekte. Bunu yapan aile'nin çocuğu bu tür bir kanıksama durumundan uzak kalır. Bu konuda hiç uğraşmak istemeyenler Nintendo gibi direk aile'lere yönelik oyun yapan konsollarada yönelebilirler. Bunun haricinde çocuğu adventure ( macera oyunu ) diye tabir edilen oyunlara da kanalize edebilirler ama bunu yaparlarsa çocuklarıyla birlikte oynamalılar zira bu oyunlar araştırma ( gerektiğinde google ) ve tıklama üzerine ilerlerler. Çocuk bir oyun oynarken başarı elde etmek ister ve bunu başaramadığı zaman daha fazla sinirli bir tip olacak.

başka bir konuda Fps ( first person shooter ) demek şiddet oyunu demek değildir. Bunu idrak ediniz. Call of duty 4 veya Doom oyunu 14 yaşında bir çocuğa göre değiildir ama Call of duty 2 veya Conter strike denilen oyunlar 14 yaşında bir çocuğun piskopat olmadan oynayabileceği oyunlardandır zira bu oyundaki şiddet değil, takım oyunu ve efeklerde kafa kol kopmaca şeklinde değil basit ölüm efekleridir ( adam yere yatar, 1 dk sonra tekrar kalkar ). Bu konuda hiç bir fikriniz yoksa çevrenizde bu oyunu oynayan kişilerden yardım alabilirsiniz. Oyun oynayan kişi paylaşımcıdır ( gülücük ).



Şiddete Meyyalim Vallahi dertten ( kaynak )




Share:

0 yorum:

Yorum Gönder