22 Şubat 2009 Pazar

Debian GNU/ Linux 5.0 Bizlerle.

Çok yakında bu ekranda diye devam etmek istiyorum zira an itibariyle Dvd versiyonunu yazdırmakla meşgulüm. Bildiğiniz üzere Debian , popüler linux distrosu olan ubuntu'nun babası sayılır ( zaten aynı paket sistemini *.deb kullanıyorlar ).
Genel olarak merak kediyi öldürdü ve aslı varken neden hafif sürümünü kullaniyim gazıyla test sürüşümüze başlayacam. Bir aksilik olmazsa önümüzdeki günlerde neler yaşadığımı buradan paylaşırım. 
Tekrardan konumuza, yani debian'ın son sürümünde neler olduğuna dönersek KDE masaüstü ortamının 3.5.10, GNOME masaüstü ortamının 2.22.2, Xfce masaüstü ortamının 4.4.2, LXDE masaüstü ortamının 0.3.2.1 sürümlerini sunuyor. Sürüm ayrıca the GNUstep 7.3, X.Org 7.3, OpenOffice.org 2.4.1, GIMP 2.4.7... vb. içeriyor. Kde 4.0'a geçmemiş olmaları beni açıkcası şaşırttı ama genel olarak zaten Gnome kullanmayı düşündüğüm için çok sorun değil. Belki sonradan ben kurarım. 
Debian GNU/Linux Ana Sayfa:
http://www.debian.org

Debian GNU/Linux İndirme Sayfası:
http://www.debian.org/CD

Debian GNU/Linux Sürüm Notları:
http://www.debian.org/releases/stable/releasenotes

Debian Türkiye Forumları
Debian Türkiye 
Share:

21 Şubat 2009 Cumartesi

e - bergi

e-bergiKendilerini kısaca , e-bergi, ODTÜ Bilgisayar Topluluğu tarafından hazırlanmaktadır. Amacımız, bilgisayar bilimleri ve uygulama alanları hakkında detaylı bilgi sahibi olmayan insanlara kaliteli Türkçe içerik sağlamaktır. İlk sayımız, 1 Nisan 2007'de yayınlanmıştır. Bundan sonraki sayılarımızın da her ayın 1'inde çıkması hedeflenmektedir. Diye tanıtmaktalar.  
Gibi ilginç şeylere yer veriyorlar. Bazı konular benim gibi bilgisayarlar hobi olarak uğraşan kişilerin ilgisini çekecek türde olmasa bile , arada takip edilmesi gereken bir site. Mutlaka her ay ilginizi çekecek bir şey bulunuyor.
Share:

Başarılı web siteleri 1

Başlığa bir diyorum, zira belki ilerde bunu bir seri haline getirirm. Seveni var, sevmeyeni var ama Nil Karaibrahimgil 'in kişisel sitesi bu güne kadar gördüğüm, en başarılı, değişik, orjinal sitelerden biri. Hani derler ya, olması gerektiği gibi sitelerden. Şimdi sen site görmemişsin birader diyecek olanlar çıkacaktır. Doğrudur, yorumlarınızı ve mesajlarınıza açığız...
Share:

20 Şubat 2009 Cuma

Wheelman Mart ayında bizlerle.

 
Resmi sitesi burada. Bu oyun hakkında oldukça iyi beklentilerim var. Zaten oyun hakkında daha önce de burada duyurmuştum. Oyun Pc, Xbox, Ps3 kısaca her platforma çıkıyor. Konu olarak kısaca barcelona'da şöförüz. Gta benzeri bir oyun deneyimi sunacak olan oyunda, seslendirmeden yapımcılığa kadar Vin Dissel imzası var. Şimdi burada Vin abimizi sevmeyen, antipatik bulanlar olabilir ama Riddick oyunundan öğrendiğimiz bir şey var. Vin abimiz bilgisayar oyunu denen şeyden iyi anlıyor, bir oyunucu ne ister iyi biliyor ( ufak bir not, Riddick 64 bit işlemciyi destekleyen ilk oyunlardandır, ayrıca yumruk yumruğa ( bildiğiniz boks tarzında ) dövüşebildiğiniz nadir oyunlardandır. ).  
Toparlamak gerekirse, şehrin altını üstüne getireceğiz, deli gibi araba süreceğiz, asacağız, keseceğizz. Yuppii demek istiyorum, bir insan başka ne ister ...
Share:

19 Şubat 2009 Perşembe

Flickr 'da Resim bulutu ( phototag ) yapma.

Azizim şu basit meredi yapacak yeri bulana kadar bakmadığım yer kalmadı. Merak edenler için direk olarak buraya tıklaması yeterli. Daha sonra yapması gereken önceden belirlediği albümü seçmek sadece.


www.flickr.com


This is a Flickr badge showing items in a set called Sevdiklerim. Make your own badge here.


Düzeltme: Tam olarak anlayamadığım bir sebepten Burada çıkaramadım ama yan tarafta Klik başlığı altında hazır yapılmışı var.



Share:

Yüksek Çözünürlüklü duvarkağıdı sitesi ( High quality Wallpaper )

 
Bu gece duvarkağıtlarından gidiyoruz ya hadi hayırlısı. Bu sitede aşırı derecede resim yok. Hollywood ünlüleri ve şarkıcıları haricinde de fazla kişinin resmi yok. Peki ne var? Aslında dişe dokunur bir şey yok ama 1920x1200   çözünürlükte High defination HD ( yüksek çözünürlüklü ), bol photoshop'lu resimler. Zaten tek olayında sanırsam bu. Her gün tıklayasınız diye günlük olarak ekleniyor resimler. Meraklısına duyrulur. 

Siteye buradan gidebilirsiniz. Bu da bir alana, bir bedava kampanyamız çerçevesinde hediyesi olarak bonus site için de buraya tıklayınız.
A
B
C
D
E
F
G
H
I
J
K
L
M
N
O
P
R
S
T
V
Z
Share:

AnimeFreak.tv Online Anime izleyiniz. ( Türkçe altyazılı , Anime Tube ).


Bu site bildiğimiz youtube gibi bir tube. Ama tek farkı, yeni yayınlanan veya eski serisi tamamlanmış animeleri ve çizgi filmleri yayınlaması. Tam ekran izlerken görüntü kalitesi olarak fazla ödün vermemesi ve bütün animelerin bir arada bulunması açısından sık kullanılanlara eklenmesi gereken bir site. Ayrıca Forumlarında Turkish Sub Fun adı altında bir ekipte var. Böylece yaşadığınız sorunları ve istekleri Türkçe olarak dile getirebiliyorsunuz. Bu grup oldukça başarılı işlere imza atmışlar. Türkçe alt yazısına sahip hemen hemen bütün animelere Türkçe altyazılarını eklemişler. Alt yazı sekronizasyonu ( uyumu ) yapabilen, alt yazının konumunu değiştirebilen bir özelleştirilmiş oynatıcısı bile mevcut. Site üyelik veya herhangi bir ücret talep etmiyor. Siteye buradan ulaşabilirsiniz.
Dip not: Site üzerinden izlediğiniz videoları , Download helper ile indirebiliyorsunuz ama Türkçe altyazılar external ( harici ) olduğu için, altyazıları indiremiyorsunuz. Yinede Türkçealtyazı org gibi sitelerden altyazıları daha sonra temin edebilirsiniz. 
Serisi tamamlanmış ve sitede yayınlanmakta olan Animelerin listesi; 
Son olaraktan benim gözümden yaş gelen anime serisini izlemek için buraya tıklanız. ( şiddetle tavsiye ediyorum ).
Share:

14 Şubat 2009 Cumartesi

Pc vs Konsol ( veya konsollar )

 Madem bu gece kopyala yapıştırdan gidiyoruz, blog'un formatına uygun bir makaleyi daha ekleyelim; ( Bu kısma yazma sebebim, Ekşi Sözlük formatıyla yazılmış bu yazıyı garipsememenizdir. Kriz yazılarımı da mı vurdu nedir? yeni bir şeyler arayıp, yazmaya fena halde üşeniyorum sanırsam. Kusurama bakma okuyucu. Her zaman ki tarzımda bir yazı olmadı )

Tarihin tozlu sayfalarına bakarsak bu sidik yarışının commodore 64 amiga ve atari zamanına kadar gittiği görülür. o zamanlar pc'ler potansiyeli yeni yeni keşfedilen ürünlerken, diğer tarafta baba gibi demo scene durumu vardı. o yüzden şimdiki gibi bir ben bilgisayarda sadece oyun oynamıyorum, başka şeyler de yapıyorum sözünün arkasına sığınamıyorduk. zamanla bu atışma, daha doğrusu hangisi daha iyi tartışması küllenmeye başladı, zira günümüzde hala nispeten geçerliliğini koruyan kendine has türler ortaya çıktı. bir fps, strateji bilgisayarda verdiği zevk konsolda vermezken, bir dövüş oyununun verdiği zevki bilgisayar hiç bir zaman veremedi. hala arcade denince akla ilk gelen şey konsoldur.

lakin playstation 2 den sonra bu tartışma bambaşka bir yöne kaydı. iş artık verilen paraya yani bir başka deyişle fiyat/performans olayına kaydı. özellikle son zamanlarda sözlük dahil çeşitli mecralarda sıkça karşınıza çıkan şey o kadar parayı bilgisayara bayılmak yerine, konsol almanın daha karlı olduğu yönünde olan tartışmalar alır başını gider. fanatik bilgisayar kullanıcıları olaya konsol'ların bir yerden sonra ( daha doğrusu ilk çıktıkları zaman bilgisayardan iyi ) bilgisayarların yanına bile yaklaşamadığı yönünde iken, konsol kullanıcıları ise oyunu çalıştıramama gibi bir derdin olmadığı, çökmenin yaşanmadığı , üstüne iyi grafiklerle oyun oynadıklarını savunurlar. sıkı bir konsol fanatiği genel olarak sıkı bir mac kullanıcısıdır. kullanıcısı değilse bile pc'ye karşı yaklaşımı pc vs mac konusunda yazılanlarla hemen hemen aynıdır. mac yazan yerlere konsol ismi yazarsanız eleştirilen ve savunulan şeylerin aynı olduğu gözlemlenir.

halbukisi konsol oyuncularının kabul etmek istemedikleri nokta ise pc fanatiği bir insanın çökme, donanım tanımama vb sorunlara rağmen bilgisayardan aşırı derecede zevk aldığıdır. bilgisayar onun için sadece oyun oynadığı ve internete girdiği bir araç değildir. onun hobisidir. tüm parçalarını tek tek kendisi seçmiştir, kasanın içini açıp uğraşmaktan zevk alır. genel olarak bakıldığı zaman hiç bir zaman bir pc ps3 veya xbox 'dan daha ucuza mal edilemez. bu gerçektir. ama aynı zamanda ps3 de hiç bir zaman modifiye edilemez. bu da bir gerçektir. konsol oyuncusu kendisi için çizilen donanımsal sınırları aşamaz. en fazla yapabileceği hard disk'in boyutunu büyütebilmektir. oyun oynamak haricinde multimedia olarak kullanılabildiğini, hatta yellow dog ile işletim sistemi bile kurulabildiğini savunanlara ise sadece gülüp geçmek gerekir zira asla yine bir pc'den alınan performansı yakalayamaz ( o hayvani işlemcilerine rağmen ). şahsım adına ps3 potansiyeli harcanan gereksiz bir konsoldur. istenilse commodore 64 gibi bir hale gelebilecekken, konsol'un özellikleri keşfedilmesin, kırılmasın, uf olmasın diye bizzat üreticiler tarafından tam bir kapalı kutu haline getirilmekte. pc ise tamamen sizin bilginiz orantısında ucu açık bir sistemdir. bunun böyle olacağı 1998 yılında bile navi ile öngörülebilmiştir. ( http://us.imdb.com/title/tt0500092/ * ).

konuyu tekrar oyunlar üzerine döndürmek gerekirse konsollar fps adına çıkardıkları en büyük şahaser ( bunda ciddiyim ) killzone 2 olabilmiştir. hadi yanına bir de gears of war koyalım. buna karşılık pc ise kült bir çok fps ile hala bir numaradır. konsol da hakimiyet adına nişan alma sistemi törpülenirken , pc de fps de en önemli şey hakimiyet ( sensivibility ) olmaya devam etmekte. bunun faydasını mirror s edge görmüş olduk. burada önemli bir şey ortaya çıkıyor aslında. her ne kadar konsol ile bilgisayarlar sürekli olarak karşılaştırılsa da aslında birbirlerinden beslenen ve yeni şeylerin ortaya çıkmasını sağlayan bir bağımlılık vardır. biri yokken, diğerinin yaratıcılığını zorlayacak pek bir etken kalmamakta. bu yüzdendir ki başta dememiz gereken şeyi sonda diyelim. ikisini karşılaştırmak abesle iştigaldir, saçmadır. bu yazının bu kadar saçma olma sebebide sanırsam budur. yine de içimden geldi yazmak istedim .

kişinin kendisine sorması gereken şey, sanılanın aksine ben sadece oyun mu oynamak istiyorumdan ziyade, ben nasıl bir oyun oynamak istiyorumdur. tatminkar görsellikte, fazla efektif oyunlar ise pc, oynabilirkten ziyade, konusu ve atmosferi alsın beni götürsün ise konsol tercih edilmesi gerekmetedir. yine bilgsayara karşı hiç bir tutkusu yoksa kişinin, hurda bir bilgisayarda kurulu bir linux sistemle güncel işlerini hallederken, konsolda oyun oynaması makbüldür. yinede ben şahsen yıllar yılı kılavye'ye alışmış bir insan olarak gamepad denilen şeye hiç ısınamamış biri olarak bana eziyetten başka bir şey değilken, gamepad 'e alışmış bir insan için sanırsam aynı şey kılavye için geçerli.
Share:

yedi tepeye yedi tünel projesi

Ne zamandır bir şeyler yazamıyordum, Kadir Topbaş'ın İstanbul'a 78 km uzunluğunda tünel yapacağım demesi üzerine Ek$i'de karaladığım bir kaç şeyi burada da paylaşıyım istedim.

metrobüs denilen olguya hiç bir zaman sıcak bakmamış beni bile, bu noktadan sonra lan vazgeçtim, her yere metrobüs yapalım dedirtmiş proje. bir mimar olan kadir topbaş'ın seçim gazıyla söylediğine inanmak istiyorum, yok eğer ciddiyse durum vahimdir. hem şehri mahvedecek, hem de sanıldığı kadar kolay olmayacak bir projedir. bir haritacı gözüyle öncelikle tünel inşaatı, benzer hiç bir inşaat türüne benzemediğini belirtmek isterim. hız açısından tünele iki uçtan giren ekip, teorik olarak ortada buluşur. yani bir yandan allah ne verdiyse girip, öteki uçtan çıkmak yoktur. bu demek oluyor ki işinde uzman , elit iki ekip gerekmetedir her tünel için. ayrıca fransa'yı ingiltere'ye bağlayan tünelde kullanıldığı gibi bir lazer sistemi kullanılamayacağı için ( çok para hacı ) , klasik takeometrik yöntemler kullanılması gerekmekte ki, burada da işinde uzman, elit bir harita ekibi demek oluyor. bol bol dengeleme hesabı, ve bu hesapları arazide tatbik edebilecek bir personel demektir. bu hassas dengeleme hesapları için üniversitelerden yardım alınabilir ( * ) ama üniversitede mevcut hocaların çoğunun x firmasına danışmanlık yaptığını hesaba katarsak, bununla gönüllü olarak uğraşmak istemeyeceklerini rahatlıkla kestirebiliriz.

tünel inşaatı anlaşılabileceği üzere oldukça deneyimli firmalar isteyen bir iş, ve bu işi yapan yerli/yabancı firmalar sürekli olarak bir tünel inşaatı projeleri olmadığı için ucuza çalışmamakta. bu yetmiyormuş gibi tüneller 17 metre veya 9 metre çapında inşaa etmekle de iş bitmiyor. toplamda 78 km'lik tüneller eğer ki 4 km 'den daha uzun tüneller şeklinde olacak ise, ayrıca bu tünellerin ortasına / yanına yaklaşık olarak 5 ila 8 metre genişliğinde acil müdahale olarak adlandırabileceğimiz tüneller de yapılması gerekiyor. tünel içerisinde oluşabilecek bir kaza, yangın vs durumunda müdahele ve tahliye için bu tüneller kullanılıyor. havalandırma tünellerine girmiyorum bile.

bununla da kalmayıp , istanbul'un inşaat sektöründe çalışanların çok iyi bildiği diğer bir sorun olan harfiyat sorunu var. istanbul'da kazdığınız toprağı dökecek alan sorunu mevcuttur. genel olarak harfiyat için ayrılmış alanlara kamyon başına 250 tl para ödenmektedir ki bu büyüklükte ki bir çalışmayla haliç'in bir kısmını doldurabilecek kadar toprak çıkacaktır kanımca. bu harfiyat yerlerinin istanbul'un ücra köşelerinde olduğu da dikkate alınırsa, sürekli trafikte akan , yüklü harfiyat tırlarıyla karşılaşmaya başlayacağız. işin maliyet yönüde cabası. tüm bunlar kazasız belasız bir şekilde atlatılsa bile , elimizde istanbul'un en büyük prestij projelerinden biri ve aynı zamanda hiç bir işe yaramayan bir proje ortaya çıkacak. çünkü tünellerin söylenen zamanda bitmesi türkiye'de bulunan mevcut filo ile imkansızdır. sürekli artan araç yoğunlu zaten tüneller bittiği zaman, bunun etkisi hissedilmeyecek kadar çoğalmış ve mevcut sıkıntıyı geçici olarak karşılayan bir projeler silsilesi ortaya çıkacak. son olaraktan eğer ki benim bilmediğim ebatlarda tbm ( tunel boring machine http://www.nae.edu/...3d/$file/tbm%20m30%20madrid.jpg ) mevcutsa zaten önce hakkatten metro ağını bitirsinler. yazık bu aletlerede.

uç olmayan yurttan bir örnek: son dakika golü olaraktan bir yılda biteceği idda edilen bir tünel projesinden bahsetmek istiyorum. göcek-dalaman arasındaki göcek rampaları mevkiinde yapılması kararlaştırılan tünel, 830 metresi tüp, 130 metresi de aç-kapa bölümü olmak üzere, toplam 960 metre uzunluğunda olacak. yap işlet devret modeli ile tüneli2 yılda 10 milyon dolara (yaklaşık 15 trilyon lira) tamamlanacak.
http://www.yapi.com.tr/...erler/haber_detay_8014.html

uç bir örnek ile entarimi sonlandırayım. manş tüneli toplamda 142 km'dir ve 38 km'si su altında inşaa edilmiştir. dünyada ki en büyük tünel projelerinden biridir ve 14 000 işci ve mühendis sınırsız finansal desteğe rağmen ( 12 milyar dolar ) yedi yılda tamamlayabilmiştir. buradan dünyanın en yüzeysel insan yaklaşımıyla 80 km yi ortalama 3.5 yılda yapılacağı ortaya çıkar. muhteşem türk'ün gücünü de katarsak 3 yıl olur ama 14 000 adamı belediye istihdam edebilir mi? orasını bilemiyecem.
( not: iş bu örnek , uç bir örnek olup sadece 14 000 kişi ile bile ne kadar zaman alabileceğini gösterme amacı taşımaktadır. denizin altından gitmek sonuçta güven, özveri ve tecrübe isteyen bir iştir ve daha uzun süreceği aşikardır ama kullanılan donanım ile bizdeki donanım karşılaştırıldığında mantıken süre olarak dengelenmesi gerekmektedir ).
Share:

3 Şubat 2009 Salı

Oyungezer Şubat sayısı bayilerde.

Oyungezer'in Şubat sayısı dolu dolu. Özellikle Mirror's Edge Pc versiyonunu merakla bekliyordum. Bu ay güzel bir demo yok gibi ama bence bu ayın alınması gereken dergilerinden biri. Özellikle bilgisayar dergilerinin ekonomik kriz nedeniyle kuş gibi kaldığı ve zevk vermemeye başladığı şu dönemde dolu dolu içerik güzel bir değişiklik oluyor ( böyle çamur atarım her şeye ) . Ne var, ne yok demek için buraya...
Share:

31 Ocak 2009 Cumartesi

Ben bugün bunu öğrendim

 Site genel olarak formatı aşağıdaki gibi. Bir doktor'un hastaları ile sohbetlerinden öğrendiklerini paylaşması üzerine kurulu bu site,  dikkat çekici, merak ettirici ve çaktırmadan bağımlılık yapıyor. Takip etmekte fayda var.


Bugün ilaç yazdırmaya gelen emekli bir hastaya ne iş yaptığını sordum.
"Eskiden tekne yapardım, bıraktım" dedi
"Neden bıraktınız?" dedim
"Yapıyorsun paranı alamıyorsun, bıktım. En son Çakalburnu'nda bir tekne yaptım, bir daha da yapmadım" dedi
"Orada ceviz kabuğuna benzeyen Karadeniz takaları olurdu hep, onlardan mı yaptınız?" dedim
"Hayır, onlara çektirme denir, yapımı artık yasak" dedi




"Neden?" diye sordum

"Bir tekne yapmak için bir orman gidiyordu da ondan. Onlarda 8 santim et kalınlığı olur, ayrıca içine de bir kat kaplama döşerler çakıl, buğday taşırken aralara kaçmasın diye " dedi
"Çakalburnu eskiden ne güzel bir yerdi, midyeciler vardı, şimdi hep park oldu" dedim
"Evet, hatta ben oradayken midyecilerden birini içine çekti deniz.



Kum kosterleri hortum uzatıp oradan kum çekerlerdi. Çektiği yer büyük çukur olmuş, midye çıkartan genç de adımını atınca kucağındaki eleğin ağırlığıyla doğru dibe gitmiş. Çalışanların çoğu Doğu'dan gelmişti, yüzme bilmiyorlardı" dedi



Apolyont Gölü ve Çakalburnu fotoğrafları ise
Yusuf Tuvi' nin

Share:

İlginç Tişörtler


burada  bulacağınız site oldukça eğlenceli, birbirinden farklı mesaj kaygıları taşıyan tişörtleri bir araya getirmiş. Bununla kalmamış ( kaçınız alır bilmiyorum ama ) bulabileceğiniz sitelere de link vermiş. Genel olarak hem eğlenceli tişörtler görmek, hem de yazı ağırlıklı olduğu için kendiniz de benzerini tasarlayabilirsiniz. Bakmakta fayda var.

http://typotees.blogspot.com/
Share:

Qake Live Beta sürecine girdi

Yıllar önce oynadığımız quake arena, elden geçerek flash tabanlı bir oyun haline geldi. Üstelik ücretsiz. Flash tabanlı olunca bir kısmınız burun kıvıracak biliyorum ama işin özü öyle değil. Gözlemlediğim kadarıyla bildiğim Quake olmuş bu. 
Oyunu şu adreste bulabilirsiniz. Öncelikle sizden beta tester olmanız için üye olmanızı istiyecek. Daha sonra mail adresinize bir aktivasyon kodu (cd key ) yolluyor. Siteye bu kodu girdikten sonra çok fazla büyük bir boyuta sahip olmayan bir  *.Msi dosyası indirmenizi istiyor. Bu dosya oyunu firefox'ta oynamanız için gerekli dosyadır. İndirip üzerine çift tıklamanız yeterli. 
Bu işlemlerden sonra iş bildiğimiz Quake Arena mantığında devam ediyor. Önce bir kişi, sonra iki kişi,  daha sonra alayınız gelin uleeen modu. İyi eğlenceler.
Share:

30 Ocak 2009 Cuma

RocketDock Mac Dock bar tarzını windows'a taşıyalım.

Aşağıdaki  resim sanırsam herşeyi açıklıyor ama biraz daha açmak gerekirse, bu program masaüstünüzün öntanımlı olarak üst kısmına ( isterseniz alta veya yana ) yerleşerek aslını Mac sistemlerde gördüğümüz sık kullandığınız klasör, program, tarayıcı veya aklınıza ne geliyorsa hepsini bir arada tutarak her zaman elinizin altında olmasını sağlıyor.
Resmi büyütmek için üzerine tıklayınız.
Eklemek istediğiniz şeyin exe dosyasını ( yani tıklayınca çalıştıran simgesini ) sürekleyerek dock'un ( çubuğun ) içine bırakınız. Daha sonra sağ tıklayarak simgeleri kitle derseniz, kazayla bu dosyanın buradan kaybolmasını engellemiş olursunuz. Klasörleride aynı mantık ile sürükleyerek bırakabilirsiniz. Kaldırmak istediğiniz şeyler içinde sağ tıklayarak sil ( simgeleri kilitle iptal etmelisiniz önce ! )  yada sürükleyerek dock'un ( çubuğun ) dışına bırakmanız yeterlidir.

Bu programı diğer dock programlarından ayrı kılan özelliği ise eklentiler ile zenginleştirilebiliyor olması. Yukarda gördüğünüz gibi açılmayı sağlayan şey mesala bir eklenti. Tek yapmanız gereken buradan indirdiğiniz eklentileri kategorisine göre c:/program files/rocketdog/Kategori ( icon, docklets, skins ) içerisine zipli şekilde değil, zip'i bir klasöre açacak şekilde ( sorun çıkmaması açısından zip dosyasına sağ tıkla, klasöre aç yada buraya aç demeniz yeterli ) yerleştirmenizdir.

anasayfasına giderek programı indirmek için buraya, eklentileri için buraya tıklayınız.

Not: Sistem kaynağı olarak Ram'den 10 Mb yer çalmaktadır. Bir dünya şey tıkarsanız içine muhtemelen artıyordur ama resmi rakam bu şekilde.
Share:

Windows Media Player 'ınız Altyazı ( alt yazı ) oynatsın ( ekleme ) ve alt yazı sekranizasyonu ( uyumu )

Bunun için yapmanız gereken aslında çok basittir. Yapmanız gereken tek şey sadece Film'in bulunduğu klasöre filmin alt yazısını öncelikle atınız. Daha sonra film'in adı ile altyazının adını birebir aynı yapınız. Dikkat burada büyük küçük harf duyarlılığı mevcuttur. En temizi copy-paste kombosu. Bundan sonra yapmanız gereken şey alt yazınızın uzantısı sub, srt gibi popüler bir altyazı uzantısı değilse *.sub olacak şekilde uzantısını yapmanız. Artık windows media playerınız alt yazıyı otomatik olarak tanıyacaktır.
Alt yazıda sekron ( uyum ) sorunu yaşıyorsanız, Subtitle Workshop programını kullanabilirsiniz. Ayrıca windovs Media haricinde daha önce burada bahsettiğim Gom Player programında filmi açarak  " > " ile 0.5 sn sonra, " < " ile de 0.5 saniye geç gelecek şekilde yazının gelmesini sağlayabilirsiniz. Böylece basit iki hamle ile altyazım geç ( erken ) geliyor olayını da çözmüş oluyorsunuz.
Share:

29 Ocak 2009 Perşembe

Fire.fm Firefox için LastFm dinleyicisi

Firefox'un bu eklentisi LastFm hesabınızı kullanarak yada kullanmadan direk olarak LastFm radyolarından faydalanmanızı, Sevdiğiniz şarkıları yine etiketlemek, işaretlemenizi sağlayan bir uygulama. Firefox adres çubuğunun altına yerleşen bu eklenti crt monitör ile 1024*800 çözünürlükte kullananların yüklememesi gereken bir uygulama. Bu çözünürlükte size fazla bir alan bırakmıyor çünkü. Yer kaygısı bulunmayan arkadaşlar ise buradan devam edebilir.
Share:

Foxmarks yerimlerine her yerden ulaşın.

Foxmarks kısaca sizin yerimlerinizi ( / sık kullanılanlar ) yedekleyerek bunu internet üzerinde saklayan ve böylece istediğiniz zaman, istediğiniz yerde bu eklentiyi direk kurarak yada sitesine bağlanarak yerimlerinize ulaşmanızı sağlayan bir hizmet. 

Sistemin mantığı basit. Eklentiyi indiriyor, kurulum sihirbazı yardımıyla bir şifre aldıktan sonra yerimlerinizi internete aktarıyorsunuz. Program son zamanlarda artık isterseniz şifrelerinizide sizin için saklayabiliyor ( mail, forum vs ) ama yinede şifrelerimin başkalarının ulaşabileceği  ( foxmarks şifrenizin ele geçirilmesi durumunda ) fikri hoşuma gitmediği için ben kullanmıyorum, lakin dandik forumlara girmek için kullandığımız dandik mail adresi ve şifreleri burada tutulabilir tabi. 

Son olarak sistemin sınırlı olsada Türkçe desteği mevcuttur. Eşleme yap dediğiniz zaman bulunduğunuz tarayıcı ile internet arasında ne var, ne yok paylaştırmakta ve olmayanları internetten çekerken, internette olmayanları da internete eklemekte.

Anasayfası burada, eklentiyi indirmek için firefox sayfası ise burada
Share:

FilesTube Rapidshare arama motoru


Filestube sitesi özellikle rapidshare başta olmak üzere, bu tür paylaşım siteleri içerisinde sizin için aradığınız dosyaları bulan faydalı bir site. Aradığınız dosyayı hem *.rar ( winrar, 7-zip ) formatında, isterseniz direk olarak *.avi, *.Mp3 formatında arama yapmanızı sağlıyor. Diğer bir güzelliği ise, rapidshare'de indirmek istediğiniz dosyanın şifresinin olabilme ihtimaline karşı , orjinal link'in yayınlandığı forum / site'ye de sizi yönlendiriyor ( If password needed look here yazısına dikkat ! )
Aradığınız ufak bir dosya, şarkı veya herhangi bir şey için oldukça faydalı bir kaynak.
Share:

9 Ocak 2009 Cuma

Emesene ( Linux üzerinde Msn kullanmak hiç bu kadar güzel olmamıştı )

Ubuntu depolarında da bulunan bu Alternatif Msn programı aslını aratmayacak güzellikte ( ki kendisinin Msn Plus gibi Plus eklentisi de mevcut ). Resim için kusura bakmayın ama elimin altında şuan ubuntu yoktu, o yüzden kendi anasayfalarından arakladım. Programın kendilerine ait birde blog sayfaları mevcut. Burada çok güzel bir canlı demo mevcut. Programın neler yaptığını ve nasıl çalıştığını görmek için aşağıdaki video'yu izleyiniz ( tabi youtube henüz kapatılmadıysa ) 
Programı Ubuntu'nun veya diğer Deb tabanlı ( debian ) linux sürümlerinin depolarından indirebilirsiniz. Yada aşağıdaki komutları kullanın.
  • [debian]Debian Available in debian lenny/sid repositories: apt-get install emesene
  • [ubuntu]Ubuntu Available in ubuntu hardy (8.04) repositories: apt-get install emesene
  • [fedora]Fedora Available in fedora 8 repositories: yum install emesene
Share:

Gom Media Player ( Bsplayer katili )

İnternette hakkında yorumları okurken sürekli olarak Bsplayer katili olarak bahsedilen bir program Gom player. Gom Media Player ı özel yapan şey hemen hemen aklınaza gelebilecek ve gelmeyecek her tür formatı ( ve codec 'i ) destekliyor olması. Desteklemediğini de internetten bulabilmesidir. Bunun haricinde Bsplayer ile sürekli olarak mukayese edilmesindeki neden ise Bsplayer'ın eski ( tee doksanlı yıllar ) halindeki gibi yapması gerekeni yapan bir program olmasıdır. Ne fazlası, ne eksiği. Bir Video oynatıcıdan ne isteriz? video oynatsın, codec tanısın, alt yazılarda kayma varsa düzeltmemizi sağlasın. Bilimum yeriyle oynabilmemizi sağlasın. İşte size Gom player. İndirin dursun bir kenarda, lazım olur. 
Ana sayfası burada, indirme hedesi ise burada.
Share:

Tureng sözlük ( Sesli Sözlük 'e alternatif olarak )


Tureng sözlük tıpkı sesli sözlük hizmetinde olduğu gibi aradığınız Türkçe veya ingilizce bir kelime veya kelime öbeğinin Türkçe - İngilizce karşılığını ( anlamını ) verirken, size İngiliz - Amerikan - Avusturalya aksanlarıyla Nasıl telafuz edildiğini söylüyor. Oldukça başarılı arama sonuçları ve 3 farklı aksan ile sonuç sunması açısından çalışırken veya bir şeyi ararken elimizin altında olması gereken bir kaynak Tureng sözlük. Ayrıca filmlerde duyduğunuz ( veya okuduğunuz ) bir şeyin ne olduğunu da en güzel buradan öğrenebilirsiniz kanımca.
Share:

Hızlı bir tarayıcı Orca Browser

Orca browser ( tarayıcı ) firefox / gecko tabanlı ( yani firefox'un modifiye edilmiş hali de diyebiliriz ) bir alternatif internet tarayıcısı.  Henüz 1.1 RC 2 sürümü yeni duyuruldu. Kısaca daha yolun başında sayılabilir ama bu tarayıcıyı kullanmamıza engel değil. Gayet stabil bir şekilde çalışıyor. Hatta bu yazıyı şuanda Orca üzerinden yazıyorum. Direk olarak firefox'un yerini aldı diyebiliriz kendileri için. Özellikle Firefox'a aşırı şekilde alışmış ama alternatif şeyler denemek isteyenlere ( google chrome kötüdür, orca iyidir. ) tavsiyemdir. Kendisiyle birlikte aşağıdaki özellikler ve başka bir çok şey gelmekte. Kullandıkça birlikte öğreneceğiz artık..

  • dahili otomatik form doldurma
  • türkçe dil desteği ( ki yalandan değil gayet doyurucu bir türkçe hakim )
  • dahili proxy
  • dahili rss reader
  • dahili mail okuyucu
  • dahili reklam önleyici ( ad block plus )
  • resim/ flash / script/ java / active x engelleyici ( dahili tabi ki )
  • kapatılan sekmeleri yeniden çağırabilme ( açabilme )
  • Firefox eklentilerinin kullanılabilmesi

ayrıca açılışta oluşturduğunuz bir hesap ile tüm favori adresleriniz, parolarınız vs internet üzerindeki bir depodan çağıralarak her yerde yerimlerine / sık kullanılanlara ulaşma imkanı vermesiyle gözüme girmiştir.
kurcaladıkça sevilen , henüz sorun çıkarmamış browser ( tarayıcı ) olmaktadırlar kendileri ve buradan indirilebilmektedir.
Share: